7 Temmuz 2014 Pazartesi

ALMANYA'NIN JET YAKITI TARİHİ

ALMANYA’NIN SENTETİK YAKIT ENDÜSTRİSİ: (1927-1945)
                Almanya’nın çok fazla petrol yatakları olmaması 20.yy öncesinde bu bir sorun olarak algılanmıyordu zira Almanya çok önemli kömür zenginliklerine sahipti ve kömür evlerde, sanayide ve askeriyedeki ihtiyaçları karşılamaktaydı. Fakat 20. yüzyılın başlarında Almanya’nın yakıt ihtiyaçları 2 nedenle değişmeye başladı; benzin ve dizel motorlara bağımlılık arttı, arabaların, kamyonların, uçakların ortaya çıkması yüksek derecede benzin ihtiyacını doğurdu, bunun yanı sıra okyanuslar arası yük taşıyan gemilerde yakıt olarak kömür enerjisi yerine dizel yakıt kullanılmaya başlandı. Diğer taraftan Almanya’daki sanayileşme ve şehirleşme daha yüksek enerji ihtiva eden, daha kolay ve temiz yanabilen, kullanımı daha kolay sıvı yakıtların kullanımını gerektirdi.
                Almanya’nın bu artan petrol ihtiyacını karşılamak adına Alman bilim adamları ve mühendisleri dünyanın ilk teknolojik sentetik sıvı yakıt endüstrisini kurmak için kömürden petrol sentez edilebilen 2 süreç icat ettiler ve geliştirdiler. Friedrich Bergius (1884-1849) 1910-1925 yılları arasında Rheinau-Mannheim bölgesinde yüksek basınçta kömür hidrojene etme/ sıvılaştırmadaki  buluşuyla Almanya’nın enerji bağımsızlığına yönelik ilk adımı attı. Bundan 10 yıl sonra Franz Fischer (1877-1947) ve Hans Tropsch Kaiser-Wilhelm enstitüsünde kömürden sentez edilmiş yakıt için ikinci bir süreç icat etmişlerdir. 1930’lu yılların ortalarında kimya şirketleri sentetik sıvı yakıt üretimine geçerek  2. dünya savaşı sonuna kadar kömürün hidrojene edildiği 12 ve Fisher-Tropsch modeline göre de 9 tesis inşa etmişlerdir. Bundan sonra da bu alanda çeşitli buluşlar gerçekleştirilmiştir.
                Nazi yönetimi zamanında da 1933 yılından itibaren sıvı yakıt üretimine destek verilmiş, sıvı yakıt enerjisi Hitler’in savaştaki gücünü arttıracağından 4 yıllık kalkınma planına dahil edilmiştir.
                İcat edilen bu 2 yöntemden hidrojene etme yöntemi F-T yöntemine göre Almanya’nın sıvı yakıt üretimine daha büyük katkılar sağladı. Kömürün hidrojene edilme yöntemi ile yüksek kalitede havacılık ve taşıt benzini üretilirken F-T yöntemi ile yüksek kalitede dizel, gres yağ, mum ve bazı düşük kaliteli taşıt benzini üretimi yapıldı. Sadece hidrojene etme yöntemi ile yüksek kalitede benzin üretimi yapılabildiğinden bu yöntem ilerleyen yıllarda F-T yöntemine göre çok daha fazla önem kazandı.
                Almanya’nın teknolojik sentetik yakıt endüstrisi 1939-1945 yılları arasında kömürden 8 milyon ton ve F-T yöntemiyle de 3 milyon ton sıvı yakıt üretti. Savaş bittiğinde yakıt üretimi yapılan tesisler müttefikler tarafından tesislerin savaş stratejisi için kullanıldığı gerekçesiyle kapatıldı. Sonraki yıllarda da bazı tesisler tekrar açıldı bazıları da Ruslar tarafından Sibirya’ya taşındı.
                Alman sentetik yakıt sanayii 1920’li yıllarda başarıya ulaştı çünkü sanayiye destek veren IG Farben firması kömür hidrojene eden uygun katalizörler geliştirdi ve süreci sıvı ve buhar safhası diye farklı 2 sürece ayırdı. Bundan bir süre sonra da Fischer katalizörler hazırlayarak F-T yöntemini başarıya ulaştıran reaksiyon/dönüşüm koşullarını oluşturdu. Fakat bu kömürün sıvı yakıta dönüştürülmesi ile ilgili buluşların hiçbiri maliyet bakımından doğal petrol ile yarışamadı. Kömür hidrojene edilme yöntemi ve F-T sentezi o zamanlar petrol bağımlılığını aşmada Almanya’nın izleyebileceği tek yol olarak devam etti.

1 yorum: